28 Şubat 1997´de yaşanan olayların yıldönümünde AK Parti İl Teşkilatı, Cumhuriyet meydanında basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen açıklamada konuşan AK Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu, demokrasiyi hazmedemeyen vesayet odaklarının devlet gücünü kullanarak millet iradesiyle seçilen siyasi iradeye müdahale girişiminde bulunduklarını ifade ederek; ?Türkiye cumhuriyet 28 Şubat 1997 tarihinde ?demokrasiye balans ayarı´ bahanesiyle karanlık bir sürecin içine itilmiştir. Postmodern darbenin yıldönümünde demokrasiye yönelik tüm müdahalelerin bir insanlık suçu olduğunu haykırmak için bugün buradayız. Yıllar önce bugün, demokrasiyi hazmedemeyen bir takım vesayet odakları yetkilerinin dışında devlet gücünü kullanarak millet iradesiyle seçilen siyasi iradeye müdahale etme girişiminde bulunmuşlardır. Tanklardan aldıkları güçle devirlerinin bin yıl süreceği rüyasını görenler, birliğimizi ve bütünlüğümüzü gasp etmeye teşebbüs etmiş ancak bu devletin gerçek sahibi olan milletimizin iradesine vurulmaya çalışılan pranga Allah´ın izniyle 10 yıl sürmeden tarihin derinliklerinde kaybolup gitmiştir. İltica kılıfıyla vatandaşın düşünce ve inanç özgürlüğünü altına almaya yönelik gerçekleştirilen postmodern darbe sonrası siyasi, idari, hukuki ve ekonomik ve toplumsal alanlarda yaşayan dönüşümler, onarılması güç değişimlere neden olmuştur. Darbeciler 28 Şubat´ta meşru bir iktidara karşı tıpkı 12 Eylül´de olduğu gibi gayrimeşru müdahalede bulundular. Bürokraside yer alan üst düzey yöneticileri haksız ve hukuksuz operasyonlar yapılarak sindirme politikası izlediler. Siyaseti bir araç olarak kullanarak toplumsal düzeni özgürlükler ve demokrasi üzerine değil, korku ve dayatma üzerine kurdular" dedi.
AK Parti iktidarıyla birlikte kırılan vesayet sistemi sonucunda böyle kötü günlerin yaşanmaması için millet olarak hep birlikte, omuz omuza mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Çopuroğlu; "Milletimiz sayesinde artık hiç kimse devletin gücünü kullanarak milli iradeye kast etmeyi aklının ucundan bile geçiremez. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde vesayet odaklarına ve darbeci zihniyetine karşı AK Parti olarak kararlı tavrımızdan ödün vermedik, vermeyeceğiz. AK Parti olarak bizler, üzerimize düşen görevin farkındayız, 28 Şubat´ta ikna olmadık, o dönem yaşananları unutmadık, unutturmayacağız" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasına Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Melikgazi Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç, Talas Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı Melikgazi Belediye Başkan Adayı Mustafa Palancıoğlu, Kocasinan Belediye Başkanı ve adayı Ahmet Çolakbayrakdar, Talas Belediye Başkan Adayı Mustafa Yalçın ve partililer katıldı.
28 Şubat siyasi kararlarının iptal edilmesini istiyoruz"
Diğer yandan düzenledikleri basın açıklamasında konuşan MAZLUMDER Kayseri Şube Başkanı Ahmet Taş ise; "Bir teşebbüsün ötesine geçerek fiilen gerçekleşmiş ve milyonlarca insanı etkilemiş bir darbe olan 28 Şubat darbesinin üzerinden 22 yıl geçmesine ve darbenin aktörü olan bazı askerler müebbet hapis cezası almış olmasına rağmen biz halen 28 Şubat zulmü son bulsun diyoruz" dedi.
Ahmet Taş, "28 Şubat´ın 22. yılını geride bırakırken yeniden yargılama kararlarıyla gündeme gelen bir takım umut verici istisna dışında bu konuda köklü bir adım atılmadığını gözlemledik. Bu gün seri halde gerçekleştirdiğimiz açıklama, toplantı ve eylemlerin 20.´sini icra ederken 22 yıldır ertelenen bu sorunun hükümetler, siyasi iktidarlar güç odakları ve yargı mensupları değişmesine rağmen halen devam ettiğini duyurmak istiyoruz" ifadesinde bulunarak açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
Bu sorun 20-25 yılı aşkın süredir cezaevlerinde tutulan darbe mağduru Müslüman siyasi mahsuplar ve bunların aileleri yönünden etkisini en ağır şekilde devam ettirmektedir. 28 Şubat´ın hemen her çevrede darbe olarak adlandırıldığı, bir kısım 28 Şubatçının müebbet hapis cezası aldığı, brifingli yada paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hakim ve savcıların ihraç ve tutuklamalarına muhatap olduğu, örgütçülerin başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğunun ve cezalandırdığının ortaya çıktığı bu günlerde dönem yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapmak açık bir zulümdür.
Unutulmasın ki mazlumların ahı bütün siyasi hesapları ve matematik hesaplarını alt üst edecek bir güce sahiptir. Artık hiç bir hesap yapılmaksızın brifingli yargı kararlarıyla hapsedilen mazlumların tahliyesi ve 28 Şubat´ın tahkim ettiği zemine basarak büyüyen paralel yargının kararlarıyla hapsedilen hemen her çevreden mazlumun tahliyesi zorunludur. Yine brifingli ve paralel yargı zemininde oluşan ön yargılarla oluşturulan içtihat ve alışkanlıklarla halen devam eden yargı zulümlerinin son bulması hayati öneme sahiptir. " (İHA)