ZEYNEP MÜLAYİM


Çözemediğim Bir Şeyler Var Hayatımda /Ahmet Erhan

Ne aradığımı biliyorum, ne bulduğumu Bilmem neresinde yanıldım ben bu hayatın?


Akasya, Seviyorum

Su taşı dürtüyor şimdi

Yağmur bulutu

Çocuk annesini-

Uyan, artık eskisi gibi değil dünya

Seviyorum

Günyüzü görmemiş bir dalın hüznü

Akıyor damarlarıma

İliklerimi yakıyor

Göl kıpır kıpır

Sazlıkların ardından sıçrayan balık

Diyor ki bana-

Artık eskisi gibi değil dünya

Sıva kollarını

Ellerini taşın altına sok

Bir yapı kur kalbinin kıyılarına

Seviyorum

Alnımdaki derin çizgilerden

Savrulan toz

Umurumda değil

Gözaltlarımda büyüyen tepecikler

Yaşanmamış yıllarıma hatıra olsun

Ve titreyen ellerim

Ve daha ne çok şey

Hayatla ilgili, ölüme ilişkin

Umurumda değil

Basılı kağıtlarda kalan şiirler

Kalsın ve unutulsun

Denize yakın uçan kırlangıç gibiyim

Dilleri yakan sarhoşluğum

Dillere düşen

Soluk bir çerçevede dursun

Seviyorum

İznik gölünde sonbahar

Damla damla karışıyor ölgün yıllarıma

 

Adını bilmediğim bir ağaçtan

Birdenbire kopan yaprak

Tam kalbimin üstüne konuyor

Uğursuz dünya

Yenilmeyeceğim

Damarlarımda uyuklayan kan haykırıyor

Seviyorum

Artık eskisi gibi değil

Bütün kirleri ve nemleri kusuyor bedenim

İşte burada

Tam işte burada

Kırküç yaşındaki cismim

Sevgilim

Yeni bir ad bulmalı sana

Yastığımdaki kokunu avcumda tutuyorken

Varsın dokunmayayım hiçbir şeye

Avcumu ağzıma bastırıyorum

Deliyim

Böyle dolaşıyorum sokaklarda

 

İznik gölü

Görmedim ki daha önce

Bir çini tabak gibi

Desen desen

İnce

Mavinin bütün tonlarıyla haykırıyorum

Seviyorum

Ölmem artık dünya ölmezse

Göl kuşum benim

Güz çiçeğim

Sen de seviyorsun biliyorum

Kadınım ol

Kuluçkaya yat dokuz ay on gün

Akasyaların üstünde

Seviyorum

Kanımdaki yıldız geçitim

Dirliğim, diriliğim

Alfabemdeki ilk ve son harfim

Dinginliğim

 

Hiçbir sözlükte yerin yok senin

Umurumda değil

Güneşi süzen akasya

Ankara’m İstanbul’um bütün şehirlerimsin

Akasya

Senin adın Akasya olsun

İznik gölü gözlerini kapıyor

Utanıyor mu biz öpüşürken

Yoksa akşam mı oluyor

Seviyorum

Yağmur altında yürümek gibi bir şey bu

Sevinçten ürpererek

Damla damla

İyi ki akşam oluyor

Seninle birlikte geliyor

İznik gölü de yatağıma

Akasya

Seviyorum...

***

Çözemediğim Bir Şeyler Var Hayatımda

Çözemediğim bir şeyler var hayatımda

Sualtı gibi derinlerde sessizce bekleyen

Dirensem, daha ne kadar direnebilirim artık

Nereye kadar gidebilirim, gitsem?

 

Aradığım nedir, o kentten bu kente?

Adressiz yaşamak da sıkar insanı gün gelir

Gider heyecanlar, istekler, gülümseyişler

Yüreğimdeki denizin suları birden çekilir.

 

Özleyip de vardığım her yerden, hemen kaçsam diyorum

Ne aradığımı biliyorum, ne bulduğumu

Bilmem neresinde yanıldım ben bu hayatın?

Yüreğimi kabartan o sevinç, şimdi sonsuz bir acı oldu.

 

Taşlar yığılmış önüne en güzel, en anlamlı duyguların

Uçsuz bucaksız bir tüneldeyim ve her yanım karanlık

Koluma giriyor bazı adamlar, bir şeyler söylüyorlar

Kalıplaşmış, sıkıntı verici, güdük.

 

Oysa acı diye bir şey var bu dünyada

Ölüm var -ki yüreğimde bu boşluğu yaratan birazda odur.

 

Yanıbaşımda ölüp gitti dostlarım, ben bakakaldım

Gözyaşlarının da bir yerlere gömüldüğü görülmüş müdür?

 

Çözemediğim bir şeyler var hayatımda

Sanki ilk benim duyduğum garip, anlatılmaz duygular

Sürse daha ne kadar sürer bu, bilmiyorum

Ölümü ve hayatı yanyana düşünmesini ne zaman öğrenir çocuklar?

Ahmet Erhan