Osman Aydoğan

Tarih: 18.10.2017 10:44

Tutunamayanlar

Facebook Twitter Linked-in

?´Tutunamayanlar´´ romanı genç yaşta (43) kaybettiğimiz Oğuz Atay´ın (1934-1977) 1971 tarihli ilk romanıdır. (İletişim Yayınları, 2016) 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştır. Türkçe yazılmış en iyi romanlardan birisidir. Ne yazık ki Oğuz Atay yaşarken romanının derinliği ve kıymeti anlaşılamamıştır. Bu kitap; ne romantik aşk hikâyelerinin, ne ideolojik kavgaların, ne tarihi şahsiyetlerin, ne büyük krizlerin, ne de ezilen insanların romanıdır. Bu kitap; mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır. Bu kitap; günümüzün kabalığından, hoyratlığından, vurdumduymazlığından, çıkarcılığından, çirkinliğinden ve sağlıksız insan ilişkilerinden muzdarip bir mühendisin (Oğuz Atay) sessiz bir çığlığının romanıdır. Hayatın kendisi kadar karmaşık, çoğu zamanda hayatın kendisi kadar da anlaşılmazdır ?´Tutunamayanlar´´ romanı? ?´Tutunamayanlar´´ romanı; modern şehir yaşamı içinde bireyin yaşadığı yalnızlığı, toplumdan kopuşları ve toplumsal ahlaka, kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan, ipe, sapa, kabalığa, hoyratlığa, sevgisizliğe alışamayan ve bunlara tutunamayan bireylerin iç dünyasını anlatan bir kitaptır. Türk insanını çok iyi tahlil eden ve insanın kendi iç dünyasındaki yaşadığı kavgaları, bunalımları, sorgulamaları güzelce ele alan, zaman zaman da okuyucunun yüzüne acımasızca tokat atan, hayata sımsıkı sarıldığınızı zannederken, boşlukta olduğunuzu, hiçbir yere tutunamadığınızı size hatırlatan, size ayna tutan, sizi güldürürken ağlatan, 722 sayfalık mükemmel bir eserdir ?´Tutunamayanlar´´... ?´Tutunamayanlar´´; Türkiye ve Türk insanı üzerine yazılmış şaheser niteliğinde gerçekçi bir analiz ve aynı zamanda orta sınıfın kültürel özentisini anlatan mükemmel bir Türkiye fotoğrafıdır, Türkiye belgeselidir... ?´Tutunamayanlar´´; dürüst, tertemiz, hassas, narin, dolu ve derin olanların fazla geldiği, uyum sağlayamadığı bir dünyanın romanıdır... ?´Tutunamayanlar´´; herkesin kendisinden bir parça bulduğu, insanın iç dünyasında sessiz sessiz attığı çığlıkları yine kendisine sesli sesli dinleten bir romandır... ?´Tutunamayanlar´´; anlattığı, zaten sizin olan iç sıkıntısından dolayı boğulduğunuz, yüreğinizde açılmış, iyileşmeyecek derin yaraları yine size gösteren bir romandır... ?´Tutunamayanlar´´; tuzu kuru olanların, tutunabilenlerin kabul etmeyeceği, okuyup anlamayacağı, kendini bulamayacağı bir romandır... ´´Tutunamayanlar´´; insanı bu koca dünyada yalnız bırakarak; arkadaşlığı, dostluğu sahte olanların, sevgiyle uzatacakları sıcak bir elleri olmayanların, yani elsiz, gözsüz, görgüsüz, akılsız, kalpsiz, hissiz, ruhsuz yani gerçek sakatlar yani onlar onlar onlar arasında kalanların bir romanıdır... ?´Tutunamayanlar´´; kısaca tutunamayanların romanıdır... ?´Tutunamayanlar´´; Alman yazar Hermann Hesse´nin düşünen ve sorgulayan burjuvanın nihai çıkmazını anlattığı evrensel kitabı ?´Bozkırkurdu´´ (Yapı Kredi Yayınları / Edebiyat / Roman, 2003)´nun sanki bir Türkiye versiyonu gibidir. ?´Tutunamayanlar´´ın roman kahramanlarından Selim Işık; hayatı sürekli olarak sorgulayan; ancak buna karşın hayatın her alanında iyi niyetine karşılık bulamadığı insanlarla, çarpık ilişkilerle, çarpık düzen ve bürokrasiyle karşılaşan, acımasız dünyanın ağırlığını kaldıramayacak kadar saf, ahlaklı, bilgili ve dürüst bir insan, adeta tutunamayanların kralıdır. Bir diğer roman kahramanı Turgut Özben ise arkadaşı Selim Işık´ı keşfettikçe, onun derinlerine indikçe Olric´i ile birlikte Selim Işık´ın kervanına katılan bir başka tutunamayandır. Olric ise, Turgut Özben´in hayalinde yarattığı ve çeliştiği (sözde) bir hayal ürünüdür. Diğer kahramanlar ?´Günseli´´ ve ?´Süleyman Kargı´´dır. Romanı okudukça etrafınızdaki insanları "Selim Işık", "Turgut Özben", "Günseli" ve "Süleyman Kargı" gibi görmeye başlıyor ve onlarla gerçek hayatta yollarınızın kesiştiğini görüyorsunuz. Kitaptan seçtiğim bazı bölümleri ve cümleleri sunmak istiyorum: "İnsani kalbinden tutamadınız mı, görün, nasıl kaybolup gidecek elinizden." ?´Çok şey vardı anlatılacak. O yüzden sustum. Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı. Sen duydun mu sustuklarımı?´´ ?´Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor? Sanırım artık insan, tutunamıyor insana.´´ ?´Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada?´´ "Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok." ?İnanarak dinlememizi güçleştiriyorlar. İnsan her sözü kuşkuyla karşılıyor artık. Gerçekle düş birbirine karışıyor; yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz. Tutunacak bir dalımız kalmıyor. Tutunamıyoruz.? ´´Cennet muhallebiden duvarlar demek değildir sayın yetkili. Cennet insanların birbirlerini dinlemeleri demektir, birbirlerine aldırmaları, birbirlerinin farkında olmaları demektir.´´ ?´Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: Mürekkeple yazmışlar oysa ben, kurşunkalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.´´ ?´Bazen ne yaparsan yap yaranamıyorsun ve yarandıkça yaralanıyorsun.´´ ?´Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor.´´ ?´Doğduğu günden beri kalbinde bir delik, almak için bütün sızıları içine?´´ ´´Kişisel değer saydığımız şeylerin, toplumun baskısıyla edinilmiş sahte nitelikler olabileceğini de hiç bir zaman akıldan çıkarmamalıyız.´´ ?´Herkesin istediği gibi yaşadığı uzak bir ülkenin özlemini duyuyorum.´´ ?´Hiç olmazsa mezar taşına yazın: Burada, insanlara başka türlü hayran olan biri yatıyor.´´


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —